Taraflardan birinin Türk diğerinin yabancı uyruklu olması, her ikisi de Türk olmasına karşın yurt dışında ikamet edilmesi ya da her iki çiftin de yabancı uyruklu olmasına rağmen Türkiye’de ikamet etmeleri durumunda boşanma davasının Türkiye’de açılıp açılamayacağı, açılabiliyorsa hangi ildeki mahkemelerin yetkili olduğu gibi sorular sıklıkla sorulmaktadır. Bu sorulara ve cevaplarına çalışmamızda yer verdik.
Av. Gonca Şahin & Av. Nevin Can
- Eşim de ben de Türk vatandaşı olmamıza rağmen yurt dışında yaşıyoruz. Boşanma davasını Türkiye’de açabilir miyiz?
Evet. Boşanma davasını yaşadığınız ülkede açmak istemiyorsanız ya da o ülkede açmanız mümkün değilse Türkiye’de dava açabilirsiniz. Bu dava, eşlerin Türkiye’deki mutad meskeninin olduğu, yani Türkiye’ye geldiğinde kaldığı yerdeki mahkemede açılmalıdır. Örneğin devamlı olarak Almanya’da yaşamakta olan bir çift Türkiye’ye geldiklerinde Muğla’daki ailelerinin yanında veya buradaki bir otelde kalıyorlarsa Muğla aile mahkemeleri yetkili olacaktır.
- Peki Türkiye’de mutad mesken yoksa dava nerede açılmalı?
Türkiye’de fiili olarak sabit bir adresi olmayan kişiler ise Türkiye’den ayrılmadan önceki son adreslerinde, bunun da olmaması durumunda İzmir, İstanbul ya da Ankara’da dava açabilirler.
- Ben Türküm ancak eşim yabancı, yurt dışında yaşıyoruz. Türkiye’de boşanma davası açabilir miyim?
Evet, taraflardan birinin Türk olduğu durumlarda yurt dışında ikamet edilse dahi Türkiye’de dava açılabilmesi mümkündür. Yani siz ya da eşiniz Türk ise yurt dışında yaşıyor olsanız dahi Türkiye’de dava açabilirsiniz. Bu durumda da Türkiye’ye gelindiğinde kalınan yer, eğer yoksa Türkiye’deki son adres, bu da yoksa İstanbul, Ankara ya da İzmir’de dava açabilirsiniz.
- Eşim de ben de yabancı uyrukluyuz ancak Türkiye’de yaşıyoruz. Boşanma davasını Türkiye’de açabilir miyim?
Tabii ki. İkamet yerinin Türkiye olması nedeniyle bu davada Türk mahkemeleri yetkilidir. Bu durumda son altı aydır birlikte yaşamakta olduğunuz yer ya da eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemelerinde dava açabilirsiniz. Yani örneğin İzmir’de eşinizle birlikte yaşamakta iken üç ay önce ayrılığın gerçekleşmesi ile eşinizin Aydın’a sizin ise Muğla’ya taşındığınızı varsayarsak bir durumda dava İzmir, Muğla ya da Aydın’dan herhangi birinde açılabilecektir.
- Eşlerden birinin yabancı olması durumunda davalar daha mı uzun sürüyor?
Davanın süresinin tarafların uyruğuyla bir ilgisi bulunmamaktadır. Fakat eğer eşler yurt dışında ikamet etmekte ise kendilerine tebligat yapılabilmesi tabii ki Türkiye’de ikamet eden bir kişiye tebligat yapılmasından çok daha uzun sürmekte ve masraflı olmaktadır. Aynı şekilde eğer davalı yurt dışında ikamet eden bir yabancı uyruklu kişiyse tüm evrakların çevirisinin de yapılması gerekmekte, bu da zaman ve para anlamına gelmektedir. Dolayısıyla yabancılık unsuru söz konusu olduğunda dava süresinin uzama nedeni tercüme ve tebligat işlemlerinin aldığı zamandır. Davada tanık dinletilmek istenmesi ve bu tanıkların da yurt dışında ikamet etmesi de süreci uzatacak etkenlerdendir.
- Boşanma davasının süresini kısaltmak için yapılabilecek bir şey var mıdır?
Boşanma davalarının en kısa sürede bitmesi anlaşmalı boşanma halinde olmaktadır. Taraflar dilerlerse kendi aralarında, dilerlerse avukatları aracılığıyla, dilerlerse de arabuluculuk yoluyla velayet, nafaka ve malvarlığının paylaşımı gibi hususlarında anlaşmaya varabilirlerse çekişmesiz dava açılarak ilk duruşmada sonuç alınmaktadır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, her iki tarafın da avukatı olsa dahi ilk duruşmada bizzat mahkemeye gelerek beyanda bulunmaları gerektiğidir. Yani yurt dışında ikamet ediliyor olsa dahi anlaşmalı boşanma durumunda her iki eşin de bizzat Türkiye’ye bir kez gelmeleri gerekecektir. Çekişmeli boşanmada böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Anlaşmalı boşanma davası, tarafların yetki itirazında bulunmayacak olması nedeniyle Türkiye’nin istenilen her yerinde açılabilir.
- Eşimle anlaşmalı boşanmamız mümkün değil. Dava süresini kısaltmak için yapılabilecek başka bir şey var mıdır?
Bu durumda davalı eşin de Türkiye’de bir avukat bulması süreci hayliyle kısaltacaktır. Her iki tarafın da Türkiye’de bir avukat ile temsil edilmeleri durumunda yalnızca ilk dava dilekçesinin tercümesi ve yurt dışına tebligatı söz konusu olacak, Türkiye’deki bir avukatın dosyaya vekalet vermesinin ardından tüm dilekçeler ve kararlar avukatlara Türkçe olarak yapılacak olduğundan çok fazla zaman almayacaktır. Ayrıca yurt dışında ikamet edilen tanık dinletilecek olması durumunda tebligat çıkartılmadan tanıkların da Türkiye’ye gelerek burada beyanda bulunmaları yine süreci kısaltacaktır.
- Boşanma davaları açılırken dikkat edilmesi gereken başka bir şey var mıdır?
Öncelikle özellikle boşanma davalarında bir avukat desteğinden faydalanmasının büyük önemi bulunmaktadır. Eğer anlaşmalı boşanma söz konusu ise velayet ve mal paylaşımı gibi hususların yer aldığı boşanma protokolünün bir avukat tarafından hazırlanmaması durumunda çeşitli sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Anlaşmanın sağlanamadığı çekişmeli boşanma halinde ise dava ve cevap dilekçelerinin de yine bir avukat yardımından faydalanılmaksızın hazırlandığı durumlarda uygulamada sık sık usul sorunları nedeniyle davaların reddi söz konusu olabilmektedir. Aynı şekilde davayı açan taraf eğer bir avukat ile temsil edilmiyor ise her duruşmaya bizzat katılması gerekecek, tek bir duruşmaya dahi gidilmemesi durumunda dava düşecektir. Ayrıca bir avukata vekaletname verilirken de boşanma davası açılacak olması durumunda bu vekaletin fotoğraflı olması gibi dikkat edilmesi gereken hususlar olup bunlar konusunda da avukatınız yardımcı olacaktır.
