Aile Hukukuna İlişkin Sıkça Sorulan Sorular

1. DAVA AÇARKEN HARÇ ÖDEMEK ZORUNDA MIYIM?

Boşanma davası açılırken Harçlar Kanunu’na göre belirlenen maktu harcın ödenmesi zorunludur. Aynı şekilde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na bağlı olarak çıkarılan Gider Avansı Yönetmeliği gereğince de gider avansının yatırılması gerekmektedir. Bu yasal düzenlemeler, boşanma davasının başlatılması için ödenmesi gereken belirli harç ve avansların yatırılmasını şart koşmaktadır.

2.ADLİ TATİLDE BOŞANMA DAVASI AÇABİLİR MİYİM?

Adli tatilde görülebilecek dava ve işler Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 103’te belirtilmiş olup boşanma davaları adli tatilde görülebilecek dava ve işler arasında yer almamaktadır. Adli tatilde boşanma davası açmanın ya da herhangi bir davanın açılması mümkündür fakat boşanma davasının duruşması adli tatilden sonraki bir gün olarak belirlenecektir.

3.BOŞANMA DAVASI İÇİN AVUKATA VEKALETNAME NEREDEN VE NASIL VERİLMELİDİR?

Vekaletname için kişinin, nüfus cüzdanı, sürücü belgesi ya da pasaportu ile bizzat notere giderek işinin niteliğine uygun vekaletnameyi noterden temin etmesi gerekmektedir. Boşanma davaları için verilecek vekaletnamede, vekalet verenin fotoğrafının olması, boşanma ve buna bağlı hususlarda yetkinin yer alması gerekmektedir.
Genel vekaletname ile boşanma davası açılıp yargılama işlemi yapılabilir. Ancak karşı taraf itiraz eder ise boşanma davaları için verilecek vekaletnameye vekalet verenin fotoğrafının yapıştırılması zorunludur.

4. YURTDIŞINDAYKEN AVUKATA VEKALETNAME NEREDEN VEREBİLİRİM?

Yurtdışında bulunanlar kendilerine en yakın konsolosluğa başvuru yaparak vekalet verme işlemini gerçekleştirebileceklerdir. Ayrıca bu kişiler bulundukları ülkenin vekalet vermeye yetkili kurumlarında da vekaletname düzenleyebilir. Fakat bu vekaletnamenin Türkiye’de geçerli olabilmesi için, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 224. maddesi uyarınca belgenin verildiği devletin yetkili makamınca veya ilgili Türk konsolosluğunca onaylanması gerekmektedir.
Fakat 18517 sayılı 16.09.1984 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 1961 tarihli La Hey Sözleşmesi uyarınca, sözleşmeye taraf üye devletlerin makamlarınca düzenlenmiş olan resmî belgelerin “Apostille” şerhini içermesi durumunda, belgenin geçerlilik kazanabilmesi için bir Türk makamı tarafından onayı gerekmemektedir. Apostille şerhi bulunan yabancı devlet kurumları tarafından düzenlenmiş resmî belge, Türk makamlarınca düzenlenen resmî belgelerle eş değer hükümdedir.Özetle yurtdışından Türkiye’deki avukata vekalet verilmesi durumunda, belgenin geçerlilik kazanması, belgenin hangi kurumda düzenlenip düzenlenmediğine ve La Hey Sözleşmesi kapsamına girip girmediğine göre değişkenlik gösterir. İstisna olan durumlar dışında her türlü resmî belgenin Türkiye’de geçerli olabilmesi için evrak tercümesinin Türkiye noterlerince onaylanmış olması gerekmektedir.

5.AYRILIK NEDİR?

Ayrılığın boşanmadan farkı, evlilik birliğinin sona ermemesi ve bir müddet ara verilmesidir. Bu durumda, eşlerin kişisel durumlarında bir değişiklik olmaz; yani ayrılık kararı verilen her iki eşin “evli” statüsü değişmez. Dolayısıyla, evlilik birliğinin kendilerine yüklediği diğer yükümlülükler, eşlerin birlikte yaşama yükümlülüğü dışında devam eder. Hakimin ayrılığa hükmedebilmesi için ortak hayatın yeniden kurulması olasılığına ilişkin dava dosyasında delil bulunması gerekmektedir.

6.AYRILIK SÜRECİNDE ÇOCUKLARIN VELAYETİ NE OLUR?

Ayrılık durumunda, her iki eşin “evli” olan kişisel durumları değişmese de, eşlerin birlikte yaşama yükümlülüğü sona erer ve ortak hayatları askıya alınır. Bu nedenle, hakim ayrılığı karara bağladığında çocuklarla ilgili gerekli önlemleri alarak velayeti eşlerden birine verebilir.

7.AYRILIK SÜRECİNDE EŞİM BENİ ALDATTI, NE YAPMALIYIM?

Bu durumda ayrılık süresi içerisinde de boşanma davasının açılması mümkündür. Zira eşlerin birlikte yaşama yükümlülüğü dışında diğer yükümlülükleri devam eder. Eşlerden biri sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak eşini aldatmış/zina yapmış ise ayrılık kararına ilişkin boşanma davasından bağımsız olarak özel ya da genel boşanma sebeplerine dayanılarak ayrı bir boşanma davası açılabilir.

8.BOŞANMA DAVASINI KİM AÇABİLİR?

Boşanma davası açma hakkı, mutlak kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar arasında olduğu için sadece eşler tarafından kullanılabilir. Genel boşanma davası sebeplerinden biri olan evlilik birliğinin sarsılması/şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davasında, kural olarak her iki eşin de dava açma hakkı vardır. Özel boşanma sebeplerinde ise, dava açma hakkı olan eş, özel boşanma sebeplerindeki olguyu yaratmamış olan eştir. Eşlerin anlaşarak boşanma davası açmasında ve fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasında ise her iki eşin dava açma hakkı bulunmaktadır.

9.BEN BOŞANMAK İSTİYORUM ANCAK EŞİM BOŞANMAK İSTEMİYOR. NE YAPMALIYIM?

Eşler genellikle aynı fikirde olmayabilir ve anlaşma yoluyla boşanma davası açmak mümkün olmayabilir. Bu durumda, boşanmak isteyen eş, “çekişmeli” olarak adlandırılan ve anlaşmalı boşanma davası dışında kalan gerek genel gerekse özel sebeplerle dava açabilir. Bu durumda kusur önemli bir husustur. Evlilik birliğinin sarsılması/şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davasında, her iki eşin de dava açma hakkı bulunmasına rağmen, şiddetli geçimsizliğe neden olan olaylarda daha fazla kusurlu olan eşin açtığı boşanma davasına davalı eşin itiraz hakkı vardır. Bu nedenle, daha fazla kusurlu eşin açtığı evlilik birliğinin sarsılması/şiddetli geçimsizliğe dayalı
boşanma davasında, davalı eş TMK madde 166/2’ye dayanarak itirazda bulunabilir ve davayı önleyebilir. Ancak, bu itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa, boşanmaya karar verilebilir.

10.EŞİME BOŞANMA DAVASI AÇTIM. DAVAMIZI ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASINA DÖNÜŞTÜREBİLİR MİYİZ?

Anlaşmalı olarak açılan boşanma davası çekişmeli bir boşanma davasına dönüştürülebilir. Çekişmeli olarak açılan bir boşanma davası da anlaşmalı boşanma davasına dönüştürülebilir.

11.KARŞI DAVA NEDİR?

Davalının kendisi aleyhine açılmış ve halen görülmekte olan bir davada, aynı mahkemede ve dosyada kendi hakkının da hüküm altına alınması talebiyle davacıya karşı dava açmasına karşı dava denir. Örneğin, boşanma davası sırasında davalı, davacının iddia ettiği olayların kendisinden kaynaklanmadığını ileri sürerek veya davacının davranışlarından kaynaklandığını iddia ederek karşı dava açabilir. Bu, zina, şiddet, terk gibi davacının iddia ettiği olayların davacıdan değil, davalıdan kaynaklandığını iddia edebileceği bir durumu içerebilir. Ayrıca, davalı, davacının iddialarına karşı yeni iddialar ortaya atarak boşanmayı aynı mahkemeden talep edebilir. Bu şekilde, davalı da kendi haklarını korumak ve mahkemede kendisine yöneltilen iddialara karşı savunma yapmak için bir karşı dava açabilir.

12.EŞİM AÇTIĞI ASIL DAVASINDAN VAZGEÇERSE BENİM KARŞI DAVAM NE OLUR?

Eşiniz açtığı davadan vazgeçebilir, davasını geri alabilir ya da davadan feragat ederek davasını sona erdirebilir. Bu durum açılan karşı davanın görülmesine, karara bağlanmasına engel olmaz. Açılan karşı davanın yargılaması bağımsız bir şekilde devam eder.

13.BOŞANMA DAVAMI AVUKATIM AÇTI, DURUŞMAYA BEN DE KATILMAK ZORUNDA MIYIM?

Bir avukatın kişiyi yargı huzurunda veya gerekli işlemlerde temsil ettiği durumlarda, kişinin duruşmaya katılma zorunluluğu bulunmaz. Ancak anlaşmalı boşanma davalarında durum farklıdır. Bu tür davada, hakim tarafların boşanma konusunda hazır olup olmadıklarını ve yapılan anlaşmanın onaylanabilir olup olmadığını değerlendirir. Bu nedenle, hakimin tarafları bizzat dinlemesi gerekmekte ve bu durumda tarafların katılımı önem arz etmektedir. Çünkü anlaşmalı boşanma davaları, tarafların karşılıklı olarak kabul ettiği bir anlaşmanın mahkeme tarafından onaylanmasını gerektirir. Dolayısıyla, tarafların mahkeme huzurunda hazır bulunması ve hakimin doğrudan görüşlerini almış olması önemlidir.

14.BOŞANMA DAVAMI AÇTIKTAN SONRA EŞİMLE BARIŞTIK. NE YAPMALIYIM?

Boşanma davası açtıktan sonra eşi ile barışan davacı eş, evliliğinin devam etmesini ve evlilik birliğinin sürdürülmesini istiyorsa, boşanma davasından feragat edebilir. Feragat, yazılı bir dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin onayına bağlı değildir; yani, karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatini almaya gerek yoktur. Ancak feragat, tamamen kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragat, hüküm
kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir ve tarafların barışması sonrası boşanma davasının geri çekilmesi için geçerli bir yol olarak kullanılabilir.

15.BOŞANMA DAVAMDAN DAHA ÖNCE VAZGEÇTİM. ŞİMDİ TEKRAR BOŞANMA DAVASI AÇMAK İSTİYORUM, NE YAPMALIYIM?

Davacı eş, daha önce açtığı boşanma davasından feragat ederek evlilik birliğini devam ettirirse, feragat tarihinden sonra meydana gelen olaylara dayanarak yeni bir boşanma davası açabilir. Ancak, feragatın boşanma bakımından sonuçlarından biri, davacının feragat tarihinden önceki olayları affetmiş sayılmasıdır. Bu durumda, feragat tarihinden önce meydana gelen olaylar, feragat nedeniyle affedilmiş sayıldığından, açılacak yeni boşanma davasında feragat tarihinden önce gerçekleşen olaylar boşanma sebebi olarak ileri sürülemez. Yani, feragatten önceki olaylar, yeni boşanma davasında dikkate alınmaz ve boşanma sebebi olarak öne sürülemez.